Maku Serbest Bölgesi, Coğrafyası ve Tarihiyle, sanki kaybolmuş ve yaradılışın güzelliğiyle haşmetini bağrında saklamış olan bir bölgedir. Bu Bölge doğa ve tarihin hayret verici yurdudur. Maku Serbest Bölgesi; 400 bin Hektar alana sahip ve alan genişliği bakımından İran’ın en büyük Serbest Bölgesi ve Dünya’da ise Çin’de Şanghay’dan sonra 2. Bölgedir. Bu bölge tek başına ülke genelindeki serbest bölgelerin toplam alanının % 80’nını kapsamakta olup; Türkiye Cumhuriyeti ile 130 km ve Azerbaycan Cumhuriyeti (Nahcivan) ile 140 km ortak sınıra sahip olarak ülkenin en gani Serbest Bölgelerinden sayılıp, Kuzey- Güney ve Doğu- Batı Transit Koridorunun 120 km’sine yakın bir bölümü buradan geçmektedir.
Geniş verimli ovalar, yemyeşil otlaklar, dağlık görüş alanına ve heybetli taştan duvarlar, sıcak su kaynakları, daimi ve mevsimsel nehirler, sihirleyici doğasıyla çeşitli göller, genişçe ağızlarını açmış mağaralar, cennetlik çeşmeler, kaleler, saraylar, imaretler ve sınır pazarları hayret uyandırıcı güzellikleriyle, bu bölgeyi en güzel biçimde anlatmaktadırlar.
İşbu bölge Doğal ve İklimsel özellikler, Kadim Medeniyetleri, çoklu Tarihi Çekicilikleriyle, Doğal Güzelliklere sahip olmanın yanısıra; Doğal Bitki Örtüsü, Dokunulmamış doğası, ۴ mevsimde değişik hava koşullarıyla, Kadim dönemlerden kalan Tarihi binalar ve mekanlarıyla, Aşiretler ve Göçebelerin El sanatları ve El Dokumalarıyla ve en önemlisi sıcak kanlı ve konuksever insanıyla; ülkenin kuzeybatısında önemli Turistik Gezilerin adresi sayılmakta.
Maku- Bazargan Karayolu’nun 2. Km’si ve Bahçe Cug Köyü’nde yer almaktadır. Bu saray 1893 (1272 Hicri Şemsi) senesinde, Egbal-ol Saltane Makuyi (Mozaffarad-din Şah’ın komutanlarından biri) emriyle yapılmıştır. Bahçe Cug Saray binası ۲ katlıdır ve saç levha çatıyla, 11 Hektarlık bir bahçenin ortasına kurulmuş olup, bölgede güzel bir görüntü yaratmıştır. Kullanılan malzeme açısından; kurulan düzen ve kapı-pencere türü kendine özgü bir üslubu göstermekte ve İran Mimarisi özelliklerine ilaveten, bazı yapıtaşlarında batı mimarisi etkisi ve nüfuzunu belirgin olarak görmek mümkündür. Binanın zemin ve 1. Katı iç cephesinde, incelik ve dikkatle yapılmış çizim ve resimler, ustaların zevkli ve zarif tekniklerini göstermekte ve becerikli sanat ustalarının elinden çıktığı kesindir.
Topuz Çatı Köşkü; Maku Kenti, Talegani caddesi üzerinde yer alan ve Kaçar Döneminde bölge önde gelenlerinden Ali Goli Han Bayat Maku adlı kişiye ait olan büyük bir kompleksin binalarındandır ve görkemli güzelliğiyle Maku Kenti’nin orta yerinde gözalıcıdır. Bu bina 2 katlı, sac levha çatısı ve düzgün 8 kenarlı biçimde inşa edilmiş olup, Alçı Bezemelerle, Aynalı duvar bezemesi ve resimlerle süslüdür. Bina iç resimleri Haç biçimde olup, binanın çepeçevresi balkonlu ve 20 adet sütun bulunmakta.
Şir-o Horşid İmareti; Talegani caddesinde ve Topuz Çatı Köşkü’nün yanında yer almaktadır ve Kaçar Dönemin’den Bayat Maku Ailesi fertlerinden birine aittir. Bu bina “Şehri Yargılama Şurası” binası olarak da adlandırılmaktadır. Bu bina 2 katlı ve ahşap pencereleri ve Sütunlarla Ön Cephesinde çok güzel Alçı Desenlerle bezelidir.
Bu bina, Afkham-ol Saltane adıyla tanınan Ahmad Han Bayat Maku’ya aittir ve Kaçar Döneminde ise 5.2 Hektarlık büyük bir bağın ortasında yer alıyordu; 2 katlı ve dikdörtgen planıyla dönemin ileri mimari teknikleriyle inşa olmuş ve adı geçenin ailesiyle yaşadığı eviymiş. Daha sonraları bu bina Silahlı Kuvvetler Hastanesine dönüştü ve bir kaç sene devam etti; Ruslar’ın Maku’yu İşgal ettiği zamansa bu bina Rusya Konsolosluğu olarak kullanıldı. Gavam-ol Saltane Başnakanlığı döneminde, Rusların kendi ülkelerine geri dönmesi ardından, işbu bina Milli Banka- Maku Şubesi olarak kullanıldı ve 1973’e dek devam etti.
Bu bina Maku Kenti, İmam Humeyni caddesinde ve Maku Önde Gelenlerinden biri vasıtasıyla inşa edilmişti ve sonraları, devrimden önceki Emniyet Müdürlüğünce satın alınmıştı. Bu binanın yapım tarihi belirsizdir. Yanlızca Ayna Salonu’nda bulunan yazıtta; Binanın inşa edilme tarihi 1902 (1320 Hicri Kameri) olarak belirlenmiştir. Maku Emniyet Müd. Eski binası ۲ katlı olarak inşa edilmiş. İlk katta hiç bir süsleme ve kayda değer geniş alanlar yok; Ama 2. Katta ise genel tasarım ve plan açısından, ışıklandırma ve akılcı bölmelerle, mimari orantılar ve kendi zamanına özgü düzenleme yöntemleriyle, Aynakârî (Ayna Süslemeli) Salon ve bu salonla yan odalarda kullanılmış Renkli Camlarla süslenmiş Ahşap büyük Kapılar, dış cephede işlenmiş Alçı Bezemeli Sütun Başları, Heykeller ve çiçek, bitki vb. Süslemer, bu binaya paha biçilmezi değer katmıştır. Bina genel planı, Bahçe Cug Saray Müzesini anımsatıyor.
Maku Maliye ve Vergi Kurumu Binası Kaçar Dönemine aittir ve 80×50 ebadında olan bir bahçenin içinde, dikdörtgen ve 2 katlı ve tam olarak simetrik biçimde inşa olunmuştur. Bu bina Maku, İmam caddesinin Kuzeybatısında yer alıp ve Maku’da bulunan diğer tarihi binaların gölgesi gibi Taştan bir platformun üzerine inşa edilmiştir. Maliye Binası bir şerit gibi doğu- batı yönünde uzanmıştır ve yaklaşık 7.2 metrelik 2 adet, kuzey kısmında öne doğru çıkıntılarla yukarı kata Anagiriş şekillenmiştir. Kuzey ve Güney alanlarındaki 1.3 metrelik kot farkından dolayı bina 3 seviyede inşa edilmiştir.
Maku Kenti’nin Kuzeybatı cephesinde, çok değişik ve hayret verici girinti ve çıkıntılara sahip bir “kaya” yer almaktadır ve yerel şiveyle “Geye” diye adlandırılır. Bu benzersiz kaya, bir gölgelik gibi geniş bir alanı kaplamakta ve işbu gölgelik altında, ilginç tarihi ve mimari kalıntıların bulunduğu alana “Kale” denilmektedir ve bu kalenin heybeti ve gücünü kanıtlarcasına, güzel ve dayanıklı duvarlar ve kuleler çevrelemekte. “Gaban Kalesi”, Maku’nun tarihi güzel yapılarından biridir ve Maku kentinin eski semtlerinde, kentin üzerini kaplayan Kaya Gölgeliği’nin altında yer almaktadır. Bu bölge insanın yaşayabileceği en güzel ve aynı zamanda en korkutucu bölgelerdendir; geçmişte Gaban Kalesi alanı; hisarıyla, şehrin ana kesimi, yüksek burç ve kuleler, Askeri Kışla, yerleşim ve hizmet binaları hepsi büyük kaya örtüsü altında yer alımış olup, Teymuriler, Safaviler, Kaçar ve muasır dönemde de yerleşim kenti olarak kullanılmıştır.
Maku Kenti’nin 7 km dışında ve Maku-Bazargan Anayolu kenarında, Sangar Köyü’nde yeralmaktadır. Bu yapı, Urartular Dönemine ait tarihi bir kalenin yanıbaşında inşa edilmiş ve M.Ö. ۷. yy’a aittir; yapı taştan yontulmuş merdivenlerle, taştan nişlerle bezeli 3 adet içiçe bulunan odalara ulaşmayı mümkün kılar. Yanıbaşında ve nehrin kıyısında bu kadim kentin Sunak yeri bulunmaktadır.
Maku’dan 20 km. Uzaklıkta ve Baron Köyü havzasında, “Zor Zor Kilisesi” yer almakta. Bu kilise, 7. Yüzyıla ait 2 eski kilise ve Milattan sonra 14. YY’a ait, başka bir kilisenin üzerine yapılmış bir kiliseden oluşmuştur. 1988 yılında, Baron Baraj Göleti’nin su alımı nedeniyle, bu kilisenin binası, mimari belgelerle korunarak ve hazır bulunan malzemeyle aslına sadık olarak, asıl bulunduğu seviyeye nazaran 600 m’lik daha yüksek bir alana taşınmıştır. Maku Serbest Bölgesinde “Zor Zor Kilisesi”, Dünya UNESCO listesinde yer alan tek eserdir.
Maku kentinden bir kilometre uzaklıkta Beşgöz Köprüsü yer almaktadır. Elde olan kayıtlara bakılarak; işbu köprünün geçmişi Safaviye Dönemine dayanmaktadır. Yapının genel ebâdı; ۵۱ m uzunluk ve 5.3 m enindedir. Köprü gözlerinden; Büyük olanın açıklığı ۷ m ve daha Küçük olan ise 5.4 m olup, Ayakların kalınlığı ۲ m’dir. Büyük göz; Basık Kemer ve küçük gözler Yüksek Sivri Kemer şeklinde ve Bıçak Sırtı biçiminde inşa edilmiştir ve Kemer’in üzengisinde her iki taraftanbir sıra taş şablon görevi üstlenmiş ve simetriyi sağlamıştır. Köprü yapımında ise tam kesim kesilmiş taşlardan üzengi ve örtüde kullanılmıştır ve aynı zamanda düzensiz kesim taşlardan da yüzeylerin kapanmasında kullanılmış.
Bu Köprü ۱۰ m uzunluğu ve 4.5 m eninde; Kale Cug Köyü kenarında ve geçmişte Maku’yla ulaşımı sağlamak amacıyla inşa edilmiştir. Kale Cug Köprüsü bir büyük ve bir küçük gözden oluşmuştur; bu Köprü’de kullanılan malzeme ise aynı Beşgöz Köprüsü gibi Taş ve Alçı’dandır. İşbu Köprü ırmağın Kaya zeminine oturtulduğu için Temel’i yoktur ve aslında Köprü’nün ayakları ırmağın yatağındaki Kayalar üzerine inşa edilmiştir.
Bu Köprü; Maku İlçesinde ve Keşmeş Tappe Köyü yakınındadır. Keşmeş Tappe Köprüsü mimarisi; Köprünün Kaçar Dönemi sonları ve Pahlavi Dönemi başlarına ait olduğunu gösterir. Bu Köprü ۳ gözden az eğimli kemerlerle, Köprü ayaklarında Taş ve örtüsünde Kerpiç malzemeyle inşa edilmiştir. Bu Köprünün ayaklarında her iki taraftan kavisli dalgakıranlar uygulanmıştır. Bu Köprüde siyah-beyaz taşlardan süslemede yararlanılmış ve bu süslemeler köprü ayaklarına doğru oval biçimde ve ardından Beyaz Taşlarla siyah çerçevede yerleşmiştir, aynı zamanda siyah taşlardan kemer kenarlarında yararlanılmış ve aslında Köprü Gözü’nü kadrolamış görünüyor.
Bu heybetli Taş Çeper, yaklaşık 7 km uzunluğuyla, Maku Kenti’ni kuzey cephesinde çevrelemiş ve korkutucu, ama hârkulade bir güzellik yaratmıştır. Maku Taş Çeperi; -40 derece eğimiyle “Geye” adıyla, Maku Kenti’nin üzerinde şemsiye gibi duran, dünyanın en büyük Taş Başlıklarından birini taşımakta ve İran Tarihine ait Taş Yazıtlardan biri, bu dünyanın en eğik kayalarından biri olan Taş Başlığın bağrına, Şah Abbas Safavi emriyle oyulmuştur.
Maku Serbest Bölgesi; Tarihi ve Pırıltılı Kadim geçmişinin yanısıra, kendine has bir özelliğe daha sahiptir ve buraya Serbest Bölgeler arasında, ayırt edici bir özellik kazandırır; O da Taşlı ve Kayalı doğasıdır. Maku Serbest Bölgesi Heybetli Kaya Duvar’lara (Çerkin, Sebed Dağı, Geye vb.) sahip olarak, Kaya Tırmanıcı’larına güzel cazibeler sunup; Bölgesel, Ulusal ve Uluslararası Taş ve Kaya Tırmanışı turları ve festivalleri için ideal bir mekan sayılmakta.
Alçak ve yüksek uçurumlar ve yüksekliklere sahip olarak, Maku Serbest Bölgesi; Uçuş Sporları için özel bir konum arzeder. İşbu ferahlatıcı ve Macera dolu sporları sevenler, Maku dağlarını Paraglayder ve diğer uçuş malzemelerine uygun bir cennet olarak değerlendiriyorlar. Maku Serbest Bölgesindeki uçuşa elverişli alanlar; Gare Haç turistik ekseninde ve coğrafi konumu açısından; Kalkış ve İniş işlemleri için ulaşım zamanı, Paraglayder pilotu için kısa bir zaman içinde elverişlidir.
Sorayya Çeşmesi (Çeşme Sorayya); İran’ın coğrafi açıdan en kuzey noktasında, İran-Türkiye Sınır Bölgesinde yer alan büyük ve görülmeye değer bir Kaynak’tır. Türkiye topraklarında bulunan karla kaplı Ağrı dağı yanı başında olması ve Göçebe Aşiretlerin varlığı ve çeşitli Kültür ve Ananelerle yaşayan Köylerin bu Çeşme civarında bulunmaları; Maku Serbest Bölgesi için bu alanı, turistik ve ekoturizm yönünden benzersiz bir cazibeye dönüştürmüştür.
Daha çok Darre Rend adıyla tanınan Su Deresi; Maku Kentinin kuzeyinde ve Rend Köyü’ne doğru bir konumdadır. Coşkun akan ırmağı, tarlalar ve heybetli kayalarıyla; İşbu güzel su ve havaya sahip beldeyi, keyif verici bir mesire yerine dönüştürmüş.
Maku “Bazalt sütun Prizmaları”; Maku Kenti’nin 25 km dışında, Maku-Çaldran anayolunun kenarında bulunup, Yanar Dağ Lavlarının donmasıyla, 3. Jeolojik Evrede oluşarak, dünya üzerindeki benzersiz örneklerden biridir. Bu bölgede , Lav’ların donması nedeniyle oluşan büzülme ve 3 paralel yöndeki gerilme gücünün lav ve magmatik kütle yüzeyine dik yönde etki etmesi sonucu, dik 6 gen sütunlar oluşumuna neden olmuştur.
Şot Kaplıcası; Şot Kenti banliyösünde, İçaçıcı ve ferahlatıcı bir ortamda bulunmakta. Şot Kaplıcası’nın 2 ana kaynağı olup, birbirinden yaklaşık 40 m uzaklıkta ve farklı yükseklikleri olan tümsekler üzerindedirler. Kaplıca’nın asıl gözüken kısmı; düzensiz şekle sahip doğal bir havuzdur ve bu Havuz ana kaynaklardan gelen suların çökeltisinden dolayı doğal ve ilginç görüntüler oluşturmuş ki bu çökeltilerin üzerinde yüzülebilir havuzlar yapılmıştır.
Aslında Aras Barajı arkasında toplanan gölettir ve İran İslam Cumhuriyeti ile Nahçivan Cumhuriyeti ortak sınırında yer alarak, Gölet Sahillerinden İran Kuzeybatısındaki Sahil Bölgesini oluşturmuştur. Aras Barajı Göleti; Güz ve Kış mevsimlerinde, Avrupa Kuzeyi ve Siberya’dan gelen Göçmen Kuşların geçici yaşam ortamını oluşturmaktadır. Aras Kamp Yeri Sayfiyesi bu Göletin kıyısında yer almıştır.
Değerli Boralan Sulak Alanı; Ağrı Dağları Bölgesi ve İran-Türkiye sınırında yer almaktadır. İşbu sınır Sulak Alanı; İran-Türkiye ortak sınırından, Gare Su Irmağı güney kıyısı ve Dim Gışlag Köyü’nün kuzeyinden başlayıp, İran-Türkiye sınırı boyunca, Gare Su Irmağı Anakaynağı olan Çeşme Sorayya adlı bölgeye kadar uzanmaktadır. Bu Sulak Alan; Çeşitli su canlıları ve su kıyısında yaşayan canlıların yaşam ortamıdır ve bölgedeki en güzel doğal alanlardan biri olarak, Doğa severlerin uğrak yeri olabilmektedir.
Bu Sınır Bölgesi Sulak Alanı; İran-Türkiye arasında yer alan geniş bir Sazlık olup 400 Hektarlık alanı kapsamaktadır. Bu Sazlığın Maku’dan uzaklığı ۲۳ km ve Bazargan’dan yaklaşık 3 km’dir. Bu Sazlığın bitki örtüsü çok zengin olup, sınır bölgesine yakınlığından emniyetli bir alan olarak özel kuşların yaşadığı alandır. Bu kuşların çoğunluğu normal Turna çeşitlerinden olup bu bölgede yavruluyorlar ve dolayısıyla Doğa Severler için bölgeyi potansiyel bir Doğal Cazibe konumuna oturtmakta.
Kale Cug Şelalesi; Maku İlçesinin 5 km arayla Güneybatısında, Kale Cug Köyü’nün kıyısında ve güzel Kale Cug Dağı’nın ortasında yer almaktadır. Bu Şelale’nin yüksekliği 80 m’dir ve suyunun fazla olmamasına rağmen güzel bir şekil oluşturup, ulaşımı kolaydır ve ortam tamamen doğal kalmıştır.
Başkend Madeni Kaynak Suyu; Bazargan Anayolu’nun 6. km’si ve Klisa Kendi ve Başkend’den geçince 13. Km’de karadan çekiliyor. Taşlarının yapısı Kireçli ve bir kaç noktada suyun çıkışı gazla birliktedir. Bu Çeşmenin suyundan Banyo yapmak ve Ağrı Kesiciliğinden yararlanıyor.
Baron Barajı; Zangmar Irmağı’nın üzerine ve Maku İlçesi’ndeki Baron Köyü yakınına kurulmuştur. Bu Baraj; Maku İlçesi’ndeki en büyük barajlardan biridir ve güzel manzaralar ve Balıkçılık için uygun olan büyükçe bir gölete sahiptir. Baron Barajı; Zor Zor Klisesi yakınında olduğundan bölge turistlerinin ilgisini çekmektedir.
Bu bölge 90 bin Hektar alanıyla, Maku İlçesinin kuzeydoğusunda yeralmaktadır ve en yüksek bölgesi ise denizden 2362 m yüksekliktedir. Doğal Koşullar, Uygun Bitki Örtüsü ve İyi Yaşam Şartlarıyla, Ağ Gol Bölgesi; Kadim zamanlardan beri çeşitli Vahşi Yaşam yurdu olup son yıllarda, Nesli Tükenmiş yaşamları geri döndürmek adına; Urmiye Gölü, Kabudan Ada’sından bir kaç Yaban Koç ve Koyunu, canlı yakalanarak bu bölgeye bırakılmışlardır.
اگر بخواهید لذت دیدن تمامی زیبایی های ماکو را در یک قاب تجربه کنید می بایست به بلندترین کوه قیه به ارتفاع ۱۸۶۰ متر که به بام ماکو معروف است سری بزنید. یافتن آن بجهت وجود یک دکل مخابراتی بر روی آن کار ساده ای است. جهت دسترسی می توان از جاده خاکی ماکو- دانالود استفاده کرد که بعد از مسافتی کوتاه این جاده، آسفالته خواهد شد، دو دکل در سمت چپ و راست دیده می شود، این جاده آسفالته به دکل سمت چپ و جاده خاکی به دکل سمت راست یا بام ماکو می رسد. یادتان باشد جهت اجرای این برنامه بهتر است از اتومبیل های دو دیفرانسیل استفاده شود. اگر علاقمند به کوهپیمایی هم باشید می توانید در ابتدای جاده ماکو- دانالو بر روی اولین یال سمت راست بروید و در نهایت باعبور از چند شیب بلند و کوتاه و در مدت کمتر از ۲ ساعت خود را به بام ماکو برسانید.
استان آذربایجان غربی، چندین کلیسای ثبت شده در یونسکو را در خود جای داده است، کلیسای زر زر یا ننه مریم یکی از همین کلیساهاست که داستان شنیدنی دارد. در کنار کلیسا می توان نمایی فوق العاده جذاب از دریاچه سد بارون را نیز مشاهده کرد.
در این تور یک روزه می خواهیم به ماکوی قدیم سفر کنیم. در آن روزهایی که ماکو به قلعه قدیمی اش خلاصه می شد. در این برنامه از کوه قیه در مرکز شهر ماکو، قلعه قبان، عمارت کلاه فرنگی، عمارت شیر و خورشید، پل قلعه جوق، کاخ سردار(در روستای باغچه جوق) و دخمه فرهاد بازدید و تاریخ ماکو را مرور خواهیم کرد.
روز اول: بازدید حرکت از آبگرم شوط و در ادامه به سمت قره کلیسا و بازدید از آنجا و سپس سد بارون و کلسیای زر رز و بعد از بازدید در نهایت اقامت در بوم گردی بارون.
روز دوم: صبح از روستای بارون به سمت منشورهای بازالتی حرکت کرده و پس از بازدید راهی چشمه ثریا و تالاب بورالان می شویم تا از مناظر زیبا و جذاب این مناطق لذت برده و سپس جهت قایق سواری به سوی تفرجگاه ارس حرکت خواهیم کرد.
در این تور یک روزه که از شهرستان زیبای پلدشت آغاز می شود، متفاوت از سایر نقاط منطقه بوده و سرسبزی و طراوت را بهمراه دارد. رودخانه بزرگ ارس که مرز بین ایران و جمهوری نخجوان است، مسیر خوبی برای تفریح و ماهیگیری محسوب می شود. مناطق سرسبز حاشیه رود ارس که پل دوستی از روی آن عبور کرده و در امتداد ما را به کمپ تفریحی ارس می رساند. کمپ تفریحی ارس دارای ظرفیت قایق رانی، رستوران، سرویس بهداشتی، آلاچیق و ... است که در نزدیکی سد بزرگ ارس قرار دارد.
صبح از شهر ماکو راهی روستای رند خواهیم شد تا از دره و دیوارهای عظیم و بلند آن و نیز آبشار رند که با شدت فراوان بر روی تخته سنگ های پایین دست فرو میریزد دیدن کنیم، مدت زمان دسترسی به روستای رند از شهر ماکو فقط ۲۰ دقیقه به طول می انجامد. آبشار رند مابین روستا های رند و دانالو قرار گرفته و وجود جاده خاکی، مسیر دسترسی به آیشار را آسان کرده است. پس از ثبت خاطرات زیبا از این سفر کوتاه و صرف نهار در دامان طبیعت و استراحت می توان قبل از غروب خورشید به ماکو بازگشت.
اگر قصد سفر به یک مکان جذاب و هیجان انگیز را دارید باید برای یک بار هم که شده به نقطه صفر مرزی ایران و ترکیه سفری داشته باشید. چشمه ثریا یکی از سرچشمه های رود ارس و تالاب بورالان، یکی از تالاب های پر آبی است که هر ساله میزبان هزاران پرنده از کشورهای مجاور است. از این مکان می توان نمای زیبا از قلل کوچک و بزرگ آرارات را به نظاره نشست. در مسیر حرکت به سمت چشمه ثریا از پای دامنه کوه آرارات و از میان دشت بورالان عبور کرده و از طبیعت بکر و مناظر رنگارمگ روستاهای عشایری لذت خواهید برد.
El Sanatları; Sanat-Sanayii bileşiminden oluşan ve genel olarak Doğal ve Yerel hammadde ve elle malzeme yardımıyla oluşturulan ürünlerdir. Genel olarak bu ad, kadim ve geleneksel yöntemlerle yapılan ürünlere verilir. Bu El Yapıtları; Tarihi geçmiş, Kültürel ve Coğrafi özellikler, Üretim mekanı, Sosyal alışkanlıklar, Geleneksel inanışlar, yerel ve milli güzellik tanımı ölçüleri, sanatsal zevk ve üretip oluşturan sanatçının kişisel yaratıcılığıyla bağdaşmıştır. Bu ürünler normal olarak kültürel açıdan harkulade ve kullanım amaçları ise bir süs eşyasından daha fazladır. Maku Serbest Bölgesi El Sanatları, Turistik cazibelerden daha fazla, turistlerin ilgisini çekmektedir; dolayısıyla bu bölümde işte bu güzel eserleri tanıtmaya çalışacağız. Maku Serbest Bölgesi El Sanatları bölge insanının sanatsal tecrübesiyle bağdaşlaştığından benzersiz tür çeşitliliği ve çekiciliğe sahiptirler.
Kuşkusuz Hasır Dokuma en eski ve belki de en kadim el sanatlarındandır. Hasır; bitki lifleri ve genellikle Kamış Yaprağından elde edilen iplikleri el ve basit el aletleriyle yapılan dokumalardır ve bunun sonucunda çeşitli altlıklar, hasır sofra, çeşitli sepetler vb. üretilir. Elle yapılan Hasır Dokuma, ulaşılabilir hammadde türüne bağlı olarak, birbirinden farklılık gösterirler; Maku Serbest Bölgesindeyse Hasır üretimi için genellikle taze Kamış yapraklarından yararlanılır. Paravan Dokuma (Çiğ bafi: Hasır, Yün ipliklerle güçlendirilir); Hasır Dokuma dallarındandır ve farkı ise dokuma sırasında, bitkisel iplikler dışında boyanmış Yün İplikler de, desen oluşturma ve eski motifler için kullanılır. 25.12.2012 yılında 388 sayıyla; Poldaşt Aşkabad Köyündeki, Hasır Dokuma teknik ve yeteneği, Ulusal Manevi Miras listesinde kaydedildi.
Kilim; El Dokuması, Altlık ve Örtü çeşitlerinden ve Maku Serbest Bölgesi insanlarının el sanatlarındandır. Kilim, Halının basiti ve ilkeli sayılır ve dokumasında düğüm kullanılmaz ve buna Basit veya 2 Yüzlü Kilim adı verilir ve dokumasında Atkı Yerleştirme yöntemi kullanılır. Bu Kilimlerin kalınlığı diğer çeşitlerine nazaran daha az olup, Kilim’in her iki yüzündeki desenler de aynıdır ve nihayetinde her iki yüzünü de (Önlü- Arkalı) kullanmak mümkündür. Kilim, geleneksel olarak genellikle, yer döşemesi, duvar döşemesi veya yük taşıyan hayvanlara sırtlık örtüsü kullanımına sahipti; Ama günümüzde şehir evlerinde moderm döşeme unsuru olarak da satın alınıyor. Maku Serbest Bölgesi’ndeki köyler, en önemli Kilim Dokuma mekanlarıdır ve taşıdığı renkle desenlerinden ötürü önemli ve üstün özelliğe sahiptir.
Maku Serbest Bölgesi, kadim ve tarihi İran yurdunun bir bölümü olarak, eski zamanlardan beri çeşitli el sanatlarını barındırmaktadır. İşbu sanatlardan en önemlisi adına, bölgedeki El Halılarına değinmek mümkün ve kıdemini düşünürsek El Halıları arasında özel bir konuma sahiptir.
Otantik İran Nakış İşlemeleri’nden biri sayılır. Bu otantik işlemeler, ilk başlangıcında tamamen ince Altın ve Gümüş telleriyle işlenir, ama zamanla ve pahalanması ardından, artık suni ve imite malzemelerle yapılmaktadır. Eskiden bu tür dikiş, elbiseleri, yüksek salonların perdeleri, yatak başlığı örtüsü vb. süslemelerinde kullanılırdı; Ama günümüzde, masa örtüsü, yatak örtüsü, seccade, Kur’an cildi, mendil kutusu örtüsü ve tablo olarak işlenmektedir. Geleneksel Eklemeli Nakış-Desenlerinden; Donanma Nakışı, Pul-Payet İşleme, Kırkyama vb. saymak mümkün.
Değerli ve yarı değerli taşlara kesim yapıp yontma işlemi; Takılar, Süs Kaplar ve Süs Eşyasında kullanılmak üzere, El Sanatlarının başka bir dalıdır. Taşlar Ham olarak (bu yaşayan sanatın ustaları değimiyle) madenlerden elde edilip, öngörülmüş veya tasarlanmış boyutlarda kesim yapılır. Kesim işlemiyse, Elektrikli bir Kesim Makinasıyla gerçekleşir. Taşa istenilen biçim verildikten sonra polişlenir (parlatılır) ve yüzük, kolye, bilezik, küpe vb. takılarda kullanılır. Taşların iyileştirme etkileri üzerine araştırmalar yapıldığından, bu sanata olan rağbeti arttırmıştır.
Aslında çanak-çömlek, ilk insanların ilk sanat eseriydi ve doğal faktörleri kullanmada insanların bilgi ve becerilerinin ürünüdür; Hammadenin, Toprak, Su ve Ateş olduğunu düşünürsek, İnsanların yaşadığı ortamlarda bulması da kolaydı. Çanak-Çömlek yapımı, aslında herkesin yapabileceği bir iş olup, üretenin zevkini gösterme dışında, yapıldığı dönemin sosyal yaşam ve maddi-manevi özelliklerini de bize göstermektedir.
Oymacılık, Ağaç üzerinde şekilleri oyma sanatıdır. Kimse kesin olarak bilememkte, ki Batı Azerbaycan Bölgesinde Oymacılık Sanatı tam ne zamandan beri oluşmuştur ve şimdiki evrimine hangi aşamaları geçipte ulaşmıştır; Ama belli olan tek konu, bölgedeki Tahta Oymacılığı, Tahta ve Ahşabı kullanma tarihinden ayrı değildir. Genellikle Oymacılar; yüzeyi pürüzsüz ve uygun olan çeşitli Ceviz, Armut, İğde, Dut, Gürgen ve Akçaağaç, iç alan süslemelerinde kullanılmakta ve asıl nedeni bu ağaç türleri ve dolayısıyla ahşaplarının bölgede bolca bulunmasıdır; en önemlisiyse Ceviz ağacından, yukarı kalite ve dayanıklılık (Testerelenme, Rendelenme ve Cilayla Perdahtlanabilme vb.) özelliğine sahip olmasından dolayı geniş olarak yararlanmadır. Bölgedeki Oymacılık Sanatı’nın en önemli ürünleriyse, Mobilya kolu ve arkalığı, Süs Tablolar vb. sayılır.
Ağaç üzerinde yapılan Kakma İşlemi; yanyana konan ağaç türleri üzerinde oluşturulan nakış, desen ve motiflere denmekte ve 2 çeşit arzeder; Kabartmalı ve Düz, Kakma Sanatı. Kabartmalı Kakama da, düşünülen şekil ve deseni ağaç yüzeyinin üzerine bırakırlar ve ardından etrafını süslerler; Ama Düz Kakma Sanatındaysa; önce düşünülen deseni ahşabın üzerine yerleştirip, ardından deseni oyarlar ve nihayetinde oyukları renkli ahşap parçaları veya sedefle doldururlar. Kakma Sanatı Tabloları genellikle çeşitli, Farsça-Arapça Desenler, Hata-i Desenler, Şahname Konuları, Ünlü Ressamların Miniyatürleri vb. konulardan esinlenmiştir.
Enstrüman Yapımı, genellikle yapım ustalarının kendisi de Müzisyen olduklarından ve yaptıkları enstrümanı çalmayı bildiklerinden, eski zamanlardan beri bölgede yapılmaktadıır. Sanatçılar gennelikle bu enstrümanların hammaddesini, zaten bölgede bulunan Dut ve Ceviz ağaçlarından seçer ve tüm yapım aşamalarını kendi bildikleri metotlarla şahsen baştan sona üstlenirler. Yapım Ustasının enstrüman üzerinde uyguladığı süslemeler ise sanatçının yaratıcılığını gösterip, izleyenleri hayran etmektedir.
Maku Serbest Bölgesi, bölgede üretilen ve yetişen geniş Tıbbi bitkiler ve gıda temel madelleriyle sebzelere sahip olduğundan; kendine özgü yemek yelpazesine de sahiptir. Çeşitli Tıbbi Bitkilerle hazırlanan sıcak içeceklerden, çeşitli katı ve sıvı yemekler bölge insanının mutfak alışkanlıklarındandır. Ilıman iklim yüzlerce çeşit tıbbi bitkiler ve yenebilir doğal yiyeceklere ev sahipliği yaparak, tüm yerel yemeklerde kullanımlarına rastlamak mümkündür.
Kadim zamanlardan beri Yerel Oyunlar Kırsal bölgelerin ayrılmaz geleneklerinden olmuştur. Maku Serbest Bölgesinde ise, Yerel Oyunlar, ülkenin diğer bölgelerinden farklı isimlere sahip olmalarına rağmen, uygulanmaktaydı ve şimdiki dönemlerde ise unutmaya yüz tutanları da tekrar canlandırmaya çalışılmaktadır. Geyyiş Geyyiş, Hulu Geyde, Hastakin, Yedi Taş, Binicilik ve Atıcılık; Maku Serbest Bölgesine ait yerel oyunlardan sayılmaktadırlar.
Bazargan Gümrüğü
İran’ın en büyük yolcu gümrüklerinden olan Bazargan Gümrüğü, Maku Serbest Bölgesi’nde (Bazargan Kenti) İran-Türkiye sınırında yer almakta ve Maku Kenti’nin 15 km kuzeyinde bulunur. Bu Gümrük 1926 yılında kurulmuş olup, İran-Türkiye arasında bulunan tek 24 saat çalışan Uluslararsı Gümrüğümüzdür. İşbu güzergahın Türkiye tarafından olan ismi ise Gürbulak’tır.
Bazargan sınır güzergahı, ülkenin en önemli kara gümrüğü niteliğinde ve Avrupa kapısı olarak veya İran’ın alnı sayılarak, her gün yüzlerce iç ve dış yolcuyu (turist ve gezgin) ve aynı zamanda yüzlerce transit kamyon ve araç bu şehiri gezip, geçiş yapıyorlar. Bu adı geçen Gümrük şu an Genel Müdürlük düzeyinde ve Yolcu, İthalat, İhracat, Transit ve Adli işlemlere Gümrükleme işlemleri alanında hizmet vermekte ve aynı zamanda Poldaşt Gümrüğü ve Sarı Su ile Sanem Bulağı Pazarı da Bazargan Gümrüğü Müdürlüğü ile yönetilmektedirler. Üstelik bu Gümrük, 2 farklı Kamyon ve Otobüs ve Binek araçlar giriş kapısısna sahiptir.
.
Bazargan Gümrüğü
İran’ın en büyük yolcu gümrüklerinden olan Bazargan Gümrüğü, Maku Serbest Bölgesi’nde (Bazargan Kenti) İran-Türkiye sınırında yer almakta ve Maku Kenti’nin 15 km kuzeyinde bulunur. Bu Gümrük 1926 yılında kurulmuş olup, İran-Türkiye arasında bulunan tek 24 saat çalışan Uluslararsı Gümrüğümüzdür. İşbu güzergahın Türkiye tarafından olan ismi ise Gürbulak’tır.
Bazargan sınır güzergahı, ülkenin en önemli kara gümrüğü niteliğinde ve Avrupa kapısı olarak veya İran’ın alnı sayılarak, her gün yüzlerce iç ve dış yolcuyu (turist ve gezgin) ve aynı zamanda yüzlerce transit kamyon ve araç bu şehiri gezip, geçiş yapıyorlar. Bu adı geçen Gümrük şu an Genel Müdürlük düzeyinde ve Yolcu, İthalat, İhracat, Transit ve Adli işlemlere Gümrükleme işlemleri alanında hizmet vermekte ve aynı zamanda Poldaşt Gümrüğü ve Sarı Su ile Sanem Bulağı Pazarı da Bazargan Gümrüğü Müdürlüğü ile yönetilmektedirler. Üstelik bu Gümrük, 2 farklı Kamyon ve Otobüs ve Binek araçlar giriş kapısısna sahiptir.
Poldaşt Gümrüğü
Poldaşt; Batı Azerbaycan İli sınır kentlerinden olup, İran’ın en kuzeybatı noktasında ve Aras Irmağı kıyısında bulunmaktadır. Bu kent Poldaşt İlçesi’nin siyasi ve idari merkezidir. Poldaşt kenti Şiblu ve Zangane ovalarının ortasında yer almakta. Bu kentten kolayca Nahcivan Özerk Cumhuriyetindeki “Şahtahti” kentini ve hatta Nahcivan binalarını da görmek mümkündür. İki komşu kent’in (Poldaşt ve Nahcivan) insanları çeşitli sosyal yakınlık ve kültürel alışverişlerde bulunmaktadırlar ve burası İran İslam Cumhuriyetinin, Azerbaycan Cumhuriyetine açılan kapılarından biri sayılır.
Poldaşt- Şahtahti Köprüsü, İran ve Nahcivan Özerk Cumhuriyeti sınır alanında “Dostluk Köprüsü” adıyla 2007 yılında açılışı yapıldı ve sınırın 2 tarafına olan ulaşım bu köprü vasıtasıyla gerçekleşmektedir.
.
Poldaşt Gümrüğü
Poldaşt; Batı Azerbaycan İli sınır kentlerinden olup, İran’ın en kuzeybatı noktasında ve Aras Irmağı kıyısında bulunmaktadır. Bu kent Poldaşt İlçesi’nin siyasi ve idari merkezidir. Poldaşt kenti Şiblu ve Zangane ovalarının ortasında yer almakta. Bu kentten kolayca Nahcivan Özerk Cumhuriyetindeki “Şahtahti” kentini ve hatta Nahcivan binalarını da görmek mümkündür. İki komşu kent’in (Poldaşt ve Nahcivan) insanları çeşitli sosyal yakınlık ve kültürel alışverişlerde bulunmaktadırlar ve burası İran İslam Cumhuriyetinin, Azerbaycan Cumhuriyetine açılan kapılarından biri sayılır.
Poldaşt- Şahtahti Köprüsü, İran ve Nahcivan Özerk Cumhuriyeti sınır alanında “Dostluk Köprüsü” adıyla 2007 yılında açılışı yapıldı ve sınırın 2 tarafına olan ulaşım bu köprü vasıtasıyla gerçekleşmektedir.
جشنواره گردشگری و سفرنگاری با عنوان «ماکوگرام» با هدف معرفی ظرفیتهای گردشگری و سرمایهگذاری ماکو به همت سازمان منطقه آزاد ماکو، برگزار شد. این جشنواره با یک فراخوان برای علاقمندانی که روایتگر سفرهای خود بودند و آنچه را که میبینند و حس می کنند به رشته تحریر در میآورند، در قاب دوربین جای میدهند و ثبت میکنند برای مسافران آینده، برگزار شد. هدف از برگزاری این جشنواره شناسایی و معرفی ظرفیتهای گردشگری منطقه آزاد ماکو از طریق ابزارهای فضای مجازی بود. این جشنواره رقابت بین بزرگان سفرنگاری ایران در فضای مجازی و شبکههای اجتماعی بود که در مدت یک هفته ماکو را به دنیا نشان دهد و برای این کار از ابزارهای رایج کمک گرفته شد.
جشنواره گردشگری و سفرنگاری با عنوان “ماکوگرام” با حضور ۶۰ نفر از فعالان گردشگری و خبرنگاران گردشگری و میراث فرهنگی که از بین ۲۵۸ نفر شرکت کننده انتخاب شده بودند در تاریخ ۸ مرداد ۹۷ با هدف معرفی ظرفیت های گردشگری ماکو و فراهم سازی زمینه معرفی منطقه در عرصه های ملی و بین المللی، گسترش بوم گردی و ایجاد اقامتگاه های بومی، فراهم سازی امکانت رفاهی و گردشگری، ایجاد و توسعه برندینگ برای منطقه آزاد ماکو آغاز به کار کرد و در تاریخ ۱۲ مرداد ۹۷ با معرفی نفرات برتر به کار خود پایان داد.
سفرنگارها هر روز و در طول گشت و گذار خود در گوش چپ گربه ایران از طبیعت، تاریخ، آداب و رسوم، خوراک و مردم روایت کرده و با ثبت عکس، فیلم، تصاویر زنده و … این خطه از کشور را به مخاطبان خود معرفی میکردند. گردشگری الکترونیک این امکان را فراهم آورد که ظرفیتها و پتانسیل های موجود در منطقه آزاد ماکو به بازارهای هدف گردشگری معرفی شد. مستندسازی از ظرفیت های موجود در صنعت گردشگری و نیز اقدامات صورت گرفته در مسیر توسعه منطقه آزاد ماکو با رویکرد جامع نگری در جشنواره ماکوگرام مورد تاکید بود.
در این جشنواره بیش از یک هزار عکس و فیلم جهت معرفی ظرفیت ها، جذابیت ها و آداب و رسوم منطقه آزاد ماکو تولید ومنتشر شد.
İşbu sitenin tüm hakları, Maku Serbest Bölgesine aittir.